11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bahar Festivalleri...

                                 

    Bahar festivalleri, her öğrencinin dönem içinde kafasında büyüterek beklediği eğlencedir ama  o da biliyordur ki; hiçbir zaman çok fazla eğlenmeyecek çünkü bahar festivalleri beklenildiğinden çok düşük eğlence vermekte. En azından bizim okulda öyle, bu yazı daha çok Yeditepe üniversitesine itafen yazılmıştır.


   Bütün üniversitelerin, bahar festivallerinde bir şeyler eksik ve ben doyumsuz eğlence istiyorum. Öncelikle bütün hafta çimlerde takılmak isterken, arka binada ısrarla ders işlemek isteyen hocalarımızın çabasını anlamıyorum. Dönemlik program hazırlanırken, hepsinin festival haftasını düşünmesini ve o haftayı serbest bırakacak şekilde bir program hazırlamalarını istiyorum çünkü zaten o ders işlenirken, arkadan gelen o yoğun ve rahatsız edici müzik, keyfini çıkartamıyorsanız bir şeyle ilgilenmenizide  engelliyordur. Özellikle bunlar derslerse... Ne yazık ki; Türkiye'de hiç kimsenin bu festivalleri umursamadığını ve ilgilendiğini sanmıyorum. Mesela, festival konserleri neden parayla? Niye bize hediye etmiyorsunuz? Öğrenciler, derslerden vakit kazanmaya çalışırken birde bilet fiyatlarını düşünüyor. Neyse...

   Bir nokta daha var ki, festivalde, sanatçıların kendi müziklerini gösterme çabalarını anlamıyorum. Tamam, seni biz çağırdık ama dans edeceğiz, dans etmek varken duygusal parça çalıp, neden milleti abuk subuk moda sokuyorsun? Birisi sevgilisinden ayrılmış mesela, oturuyor ağlıyor. Festival demek, göbek atmak demektir. En ummadık insana bile, göbek attırabilen festival başarılı festivaldir. Faho isimli bir arkadaşım var, yani biz ona öyle diyoruz. Kendisini hiçbir festivalde dans ederken görmedim, sadece sallandığını gördüm ama bu son festivalde, mezun oluyorum diye midir bilmem, o kadar çok kıvırdı ki, dedim sen 4 senedir neredesin? İşte bu festival ruhu.


    Sonra ben çimlerde,arkadaşlarımla bir şeyler oynamaya, dans etmeye bayılıyorum. Böyle oyuncaklar olsun yetişkinler için, herkes bir şeyler yapsın. Hoplasın, zıplasın. Her sene gelen bir boğamız var ve ne zaman görsem üstü boş. Yılda birkaç insan binecek diye... İstenilen ilgiyi boğamız alamıyor. Sevdiğim bir oyuncak vardı ki, her sene fırsat bulup bineceğim diyorum ama bu sene gelmedi. Bu da son festivalimdi.

  
   Yiyecekler önemlidir, festivalde uzun zamandır görmediğin bir sandviçi, onu sevmesen bile yemek istersin çünkü o orada, "alın beni" diye bekliyor. Para koparmaya çalışan okulumuzun yiyecekleri hiçbir zaman başarılı olmadı bence. Aksine pahalı da oldu. Dondurma isteklerimden biri mesela ama kaliteli olsun, meşhur olsun mesela. Yaşar ustanın dondurmasından olsun. Macun vardı ve çok güzeldi. Eski zamana ait bir yiyeceğin kaybolma tehlikesi beni üzüyor ve dünü saymazsak en son 2 sene önce falan yedim herhalde yada daha fazla. Birde, niye sadece konser alanına girenler yiyebiliyor? "Biletiniz yoksa, yiyemezsiniz." Yeditepe, festivali öğrencilere bedava yapsa, yemekten aynı parayı çıkarabilir.


   Haftaiçleri, sinema gecemiz var ama tabi ki gene kötü ve başarısız. Öncelikle ses sistemi lazım. Minderlerin fazla olmasına ihtiyacımız var ve lights off please. Siz hiç ışıklı sinema gördünüz mü? Tabi oranın konsepti farklı olabilir, film bahane, muhabbet   şahane diyerek film yalan oluyor. Ne diyeyim, sinema gecesiyle ilgili düzenlemeler yapılırsa, iyi olursa izlerim filmi ama onun dışında bende muhabbete yada kart oynayan arkadaşlarımı izlemeye geliyorum. 

   En önemli şikayetim, insanlar. Her şeyi hunharca kırıp, yere atan ve ortalığın berbat olmasını sağlayan gençlik. Azıcık merhamet şu ortalığı temizleyenlere. Şişeleri bir poşete koymak ya da çöpe atmak ne kadar zor. Belki de festival zamanında, her 3 adıma bir çöp koyulmalı ki insanların atacak yerleri olsun. Tabi ki, öğrencilerimizin içme yerlerinin okulun dışı olmasının sebebi de var ve nedeni; gene okulun pahalılığı. Pahalı içki, kalitesiz eğlence. Festival istiyorum;her şey serbest olsun,festival istiyorum, insanlar cam şişelerini kırıp atmasın. Bu kaçınılmaz bir şey biliyorum ama bir çözüm bulmak zor olmasa gerek.

     Gene de, insanın sene içinde bahar festivallerini yaşaması güzeldir. Hiç yokta iyidir. Böbürlenmeye gerek yok çünkü kimse sallamıyor. Her şeye rağmen, festivalleri seviyorum çünkü arkadaşlarımla buluşmak için bir bahane ama ikinci sene Kenan Doğulu'nun konserinde, 20 kişi halay çektiğimizi hiç unutamam. Dipnot: "Güzeller içinden" şarkısını söylüyordu. Hatırlamak gerek ki; festival arkadaşların varsa güzeldir.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder